Güzel ve Çirkin - Adisebaba Klasik Masallar | Okidokido

2017-09-07 48

Güzel ile Hayvan.[1][2] 1946 Fransa yapımı romantik fantezi filmidir. Özgün adı La Belle et La Bête olan film Anglosakson ülkelerinde Beauty and the Beast olarak adlandırılır. Türkiye'de zaman zaman Güzel ve Çirkin adı ile gösterime sunulduğu da olmuştur. Fransız romancı Jeanne-Marie Le Prince de Beaumont'un 1756'da yazmış olduğu çok bilinen ünlü masalından yola çıkarak Jean Cocteau'nun senaryosunu yazdığı ve yönettiği filmin başrollerinde Jean Marais ve Josette Day oynamışlardır. Cocteau'nün gedikli oyuncusu Marais bu filmde üç rolü birden oynuyor.

Bu film yönetmenin 1930'da yönettiği Bir Şairin Kanı'ndan (Le Sang d'un Poète) sonraki ikinci sinema filmidir. Filmin büyüleyici siyah beyaz görüntülerini Henri Alekan çekmiş, müziğini ise Georges Auric yapmıştır. Sinema eleştirmeni Roger Ebert'e göre Le Sang d'un Poète bir şair tarafından çekilmiş bir sanat filmiydi, oysa "La Belle et La Bête" bir sanatçı tarafından yapılmış şiirsel bir filmdir.[3]

Şair yönetmen Cocteau'nün en iyi filmlerinden biri, belki de başyapıtı olan bu film sinemadaki diğer "Güzel ile Hayvan" uyarlamaları arasında uyarlandığı esere en sadık olanıdır.[4] Oyuncuların olağanüstü performanslarının yanı sıra metaforlar ve Freudyen imgelerle dolu filmin şiirsel anlatım tarzı, makyaj, kostüm ve özel efektlerin mükemmelliği ve inandırıcılığı filmi unutulmaz yapan etmenler arasındadır.

İlk gösterimi Eylül 1946'da Cannes Film Festivali'nde yapılan film aynı yıl yine Fransa'da Louis Delluc ödülünü almıştı.

İflasın eşiğindeki tüccar (Marcel André) bir oğlu ve üç kızı ile bir köyde yaşamaktadır.Kızlardan kendini beğenmiş,bencil ve şirret olan Felicie ve Adelaide,üçüncü kız Belle (Josette Day) üzerinde tahakküm kurmuş ve onu adeta bir hizmetçi gibi kullanmaktadırlar.Bir gün ormanda yolunu kaybeden tüccar karşısına çıkan garip bir şatoya girer.Kızı Belle için bir gül kopardığı esnada şatonun sahibi çıkagelir.Şatonun sahibi sihirli güçlere sahip yarı hayvan yarı insan bir yaratıktır.Tüccar'a kızlarından birisini kendisine vermediği takdirde onu öldüreceğini söyler.Kızlarından Belle babasını kurtarabilmek için kendini feda eder ve şatoya gider.Burada yaratığı tanıdıkça,onun göründüğü kadar vahşi ve acımasız olmadığını keşfeder.